"Dua etmediğiniz için bu depremler oluyor"
"Dua etmediğiniz için bu depremler oluyor."
İşi hasar tespiti yapmak olan adam, köylü vatandaşa bu cümleyi kuruyor.
Başınıza bir felaket gelmesin, hemen yaftayı yapıştırırlar.
• "Kim bilir ne günahlar işlediniz de başınıza bu musibetler geldi?"
• "Dua etmediğiniz için bu depremler oluyor."
Kendi başlarına bir musibet geldiğinde; zaten en büyük felaketler, musibetler peygamberlerin, evliyaların, Allah dostlarının başına gelmiştir.
Sizin başınıza bir musibet geldiğinde; kim bilir ne günahlar işlemişsinizdir?
***
İzmir'de deprem olur, gâvur İzmir zaten.
Elazığ'da deprem olur, o gün Google'de en çok aranan nedir sizce?
"Elazığ Türk mü, Kürt mü?"
Van'da deprem olur, biri çıkar:
"Oh, olsun." der.
On ili etkileyen büyük bir deprem olur, biri gelir yüzünüze yüzünüze:
"Dua etmediğiniz için bu depremler oluyor."
Biri çıkar:
"Günahlarınız yüzünden bu deprem oluyor."
Sizin ne yaşadığınız kimin umrunda?
Tolstoy şöyle der:
"Acı duyuyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın."
Bir gün de 'insan' olun be!
Peki kardeşim, bu depremler bizim günahlarımız yüzünden oluyorsa, bu yıkılan binalar kimin günahı?
***
Biri de camiden çıkarken diyor ki:
"Hocamız, camiyi okumuş, üflemiş, camilerimizde hiç hasar yok."
Peki kardeşim, bu ilçede yıkılan camileri kimse okuyup üflememiş mi?
Fizik kanunlarından bihaber... Ağzı olan konuşuyor.
***
Peygamber Efendimiz (SAV) döneminde bir savaş esnasında iki sahabe bir adamı yakalarlar. Adam o anda kelime-i şehadet getirir. Yani adam Müslüman olmuştur. Sahabelerden biri adamın korktuğu için kelime-i şehadet getirdiğini söyler ve adamı oracıkta öldürür. Diğer sahabe arkadaşına yanlış yaptığını ve bu olayı Peygamberimize söyleyeceğini söyler. Akabinde o sahabe Peygamber Efendimize gelir ve olayı anlatır.
Peygamberimiz, bu olaya çok kızar ve o adamı öldüren sahabeyi azarlar ve şöyle der:
"Yarıp da adamın kalbine mi baktın?" Bu sözü üç defa tekrar eder. O sahabe hayatı boyunca bu yaptığının pişmanlığı ile yaşar.
****
10 ili etkileyen deprem için 'asrın felâketi' deniliyor. Resmi olarak 40 binden fazla insan vefat etmiş. Hâlâ cesedi bulunamayan insanlar var. On binlerce insan yaralı. Milyonlarca insan bir travma yaşamış. Depremin üzerinden üç haftaya yakın bir süre geçmesine rağmen hâlâ depremin şokunu atlatamayanlar var.
Asrın felaketini yaşayan bizleri toplayın bir meydana, tek tek yarıp kalbimize bakın. Bir bakın bakalım kalbimizde bir hasar var mı, bir rapor da ona yazarsınız.
Size bir teklifim daha var:
Yine toplayın bizi bir meydana, etrafımızda bir halka oluşturun, elinize de kocaman taşlar alın. Yalnız bir şartım var:
" Hanginizin hiç günahı yoksa, hanginiz sabahlara kadar dua ediyorsa bize ilk taşı o atsın."
Peygamber Efendimiz : "Yarıp da kalbine mi baktın?" derken siz kim oluyorsunuz da insanlara ,dua etmediğiniz için bu felaket başınıza geldi, diyebiliyorsunuz.
Allah ile kulun kalbi arasına kimse giremezken siz kulun kalbini nereden biliyorsunuz?
*
Senin başına da bir felaket gelirse biz de aynı cümleleri sana mı kuralım?
***
İki satır da başkalarının günahlarını konuşalım:
• Yaptığı bütün evler un ufak olanların günahlarını konuşalım.
• Yaptığı inşaatların malzemelerinden çalan müteahhitlerin günahlarını konuşalım.
• Yaptığı binaların kolonlarını sonradan kesenlerin günahlarını konuşalım.
• Bu çürük binaları denetleyen yapı denetimcilerin günahlarını konuşalım.
• Yıkılan binalara onay verenlerin günahlarını konuşalım.
• Yerel yönetimlerin günahlarını konuşalım.
• Japon Kurtarma ekiplerinin Kahramanmaraş'ta depremzedeler için bıraktığı çadırları sahiplenip tanesini 4 bin liradan satan adamın günahlarını konuşalım.
• Depremzedeler için gelen malzemeleri hiç ihtiyacı olmadığı halde alıp stok yapanların günahlarını konuşalım.
• Görevlerini suistimal edenlerin günahlarını konuşalım.
*
Daha konuşacak günah çok da şimdilik neyse.
***
Yorumlar
Yorum Gönder